FELSEFE
Felsefe
dersi okullarda 11. sınıflarda okutulmaktadır.Toplum ve birey
için çok önemli bir konu olan felsefe çoğumuzun kafasını karıştırmakta,
ne olduğu konusunda genel bir yargıya varılamamaktadır. Peki ama nedir
Felsefe ?
Yunanca 'seviyorum, peşinden
koşuyorum, arıyorum’ anlamına gelen phileo ve ‘bilgi, bilgelik’ anlamına
gelen sophia sözcüklerinden türeyen terimin işaret ettiği entelektüel
faaliyet ve disiplindir diyebiliriz. Buna göre felsefe "Bilgelik
sevgisi" anlamına gelen, durmadan bilgiyi doğruyu arama işi olarak
görülebilir.
Filozoflar, insan yaşamını
ilgilendiren her şey hakkında akıl yürütebilir, her şeyi felsefi bir
problem konusu yapabilirler. Filozoflar, örneğin bizim apaçık ve doğru
olduklarına inandığımız inançlarımızı sorguya çekerler. Yaşamın anlamını
meydana getirdiğini söylediğimiz temel sorular üzerinde dururlar. Dinle,
Tanrı’nın varoluşuyla, doğru ve yanlışla, dış dünyanın varoluşuyla,
bilginin kaynağı ve sınırlarıyla, bilimle, sanatla ve daha birçok
konuyla ilgili sorular üzerinde akıl yürütüp, bu sorulara genel geçer ve
nesnel yanıtlar getirmeye çalışırlar.
Felsefe bir faaliyet, bir
düşünce faaliyetidir. İnsanın soru sorabilme yeteneğine dayanır ve bu
bağlamda, o belirli türden sorular hakkında belirli bir türden düşünme
faaliyetidir. Felsefeyi tüm diğer disiplinlerden ayıran en önemli
özelliği, felsefenin bu türden sorular üzerinde düşünürken, mantıksal
argüman ya da akıl yürütmeye dayanmasıdır. Buna göre, filozoflar, bu
mantıksal akıl yürütmeleri ya kendileri yaratırlar ya da başkalarının
akıl yürütmelerini eleştirirler. Filozoflar, ayni zamanda bu akıl
yürütmelerin temelinde bulunan kavramları analiz eder ve açıklığa
kavuştururlar.
FELSEFİ DÜŞÜNCENİN ÖZELLİKLERİ
En
genel anlamı içinde, soru sormanın sonucu olan ve insanla, insan
yaşamıyla ilgili problemlere karşı ilginin gelişmesiyle başlayan düşünce
türü.
Buna
göre, felsefe zor ve çözülemeyen yasam problemleriyle karşılaşmaktan, bu
problemlerle uğraşmaktan korkmayan bir yaklaşım, düşünsel bir tavır
olmak durumundadır. Felsefe insan yaşamının anlamıyla, varlık, bilgi ve
değerle ilgili sorulara bir yanıt getirmeye, bu konularda ortaya çıkan
problemleri çözümlemeye çalışırken, ise sıfırdan başlamayıp, belli bir
bilgi birikimine sahip olunduğunu varsayarak çözüm getirmeye çalışır.
Çünkü insanların yaşamlarında neyin önemli olduğunu
değerlendirebilmeleri için, hayatla ilgili bazı deneyimlere sahip
olmaları gerekir. Demek ki, felsefe insan yaşamının anlamıyla ilgili
sorulara yanıt verirken, başka bilgi türleri tarafindan sağlanan
bilgilerden yararlanarak, genel, bütüncül ve kuşatıcı yanıtlar getirmeye
çalışır.
Bununla
birlikte, felsefeyi felsefe yapan şey, insan yaşamının anlamıyla ilgili
sorulara yanıt vermekten çok, sorular sormak, problem görebilmektir.
Zira, insan için önemli olan, yalnızca felsefe okumak ve felsefeyi
bilmek değildir, felsefe yapmaktır, felsefi davranabilmektir. Felsefe
yapmak ise, felsefi hissetmeyi ve felsefi düşünmeyi gerektirir. Felsefe
yapmak varlığı ve bilgiyi bir bütün, insan yaşamıyla ilgili olay ve
problemleri çok boyutlu olarak görmek ve her yönüyle kavramaya çalışmak
anlamına gelir.
Felsefi
düşünce, araştırmaya ve eleştirel bir tavra dayanan bir düşüncedir.
Yani, felsefi düşünce, kendisine veri olarak aldığı her tür malzemeyi
aklın eleştirici süzgecinden geçirir. Her şeyi olduğu gibi kabul eden,
merak etmeyen ve kendisine sunulanla yetinen bir insan için felsefe söz
konusu olamaz. Felsefi düşünce, şeylerin niçin oldukları gibi
olduklarını merak eden, hayati bütün boyutlarıyla görmeyi, yaşamın bütün
boyutlarını göz önünde bulundurmayı bilen, açık ve sorgulayan bir zihnin
ürünüdür.
Felsefi
düşünce, akıl temelli soruşturma ve refleksif bir düşünme yönteminin
sonucu olan bir düşüncedir. Felsefede söz konusu olan düşünce, kendi
üzerine dönmüş olan ve kendisini konu alan bir düşüncedir. Buna göre,
felsefeci, doğrudan doğruya doğa, tarih, toplum üzerinde eleştirici bir
bakış açısıyla düşünebileceği gibi, çeşitli bilimler tarafindan sağlanan
malzeme üzerine de düşünebilir. Yine, o bir problemi yalnızca bir bakış
açısından, bir bakımdan ele alan diğer disiplinlerin, bilgi türlerinin
tersine, bir problemi bütün yönleriyle ele almayı içerir.
Felsefi
düşünce, ayrıca çözümleyici ve kurucu bir düşüncedir. Yani, felsefi
düşüncenin analiz ve sentez gibi işlevleri söz konusudur. Analiz söz
konusu olduğunda, filozof, kendisinin de içinde bulunduğu ve bir
parçasını teşkil ettiği dünyayı anlamak ve kavramak için kendisine
sunulan her türlü bilgi, deney, algi ve sezgi sonuçlarından oluşan
düşünceyi analiz eder, açıklığa kavuşturur. Fakat filozof, bununla
yetinmez, yani dünyayı parçalanmış bir halde bırakmaz; analize koşut
olan başka bir düşünme tarzı ile, üzerinde düşünülmüş, çözümlenmiş,
aydınlığa kavuşturulmuş malzemeden hareketle dünyayı yeniden inşa eder,
bir birlik ve bütünlüğe kavuşturur. Nihayet, felsefi düşünce
evrenseldir, çünkü insan yaşantısına giren her şey felsefeye konu
oluşturabilir. En basit bir algı öğesinden (örneğin, dokunduğum masanın
sertliği) en karmaşık bir düşünme sistemine (örneğin, Einstein’in genel
rölativite teorisi) kadar her şey felsefeye inceleme konusu olabilir.
Öte yandan, felsefede söz konusu olan insan yaşantısı, şu ya da bu
insanin değil, genel olarak insanin yaşantısıdır.
Felsefenİn Ana SorularI
1. Bilgi Sorunu (Epistemoloji)
2. Varlık Sorunu (Ontoloji)
3. Değer Sorunu (Etik)
Bunların dışında felsefenin özel konuları ele alan dalları
vardır.Bunlardan bazıları Bilim felsefesi, Siyaset felsefesi,
Din
felsefesi, Tarih felsefesi,Eğitim felsefesi gibi
Yolda
bir filozof görseniz nasıl
tanırsınız?...........................................................................
Sizce
aşağıdakilerden hangisi (hangileri) filozoftur?
A)
B)
C)
D)
E)
F)

FİLOZOFLAR

Felsefe deyince ilk akla gelen Yunanlı
filozoflar. Niçin felsefe eski Yunanistan'da başlamış?
Yunan
coğrafyası antik dünyanın elverişli bir bölgesindeydi. Biliyorsunuz Eski
Yunanlılar denizci ve tüccar bir topluluktu. Mısır ile Mezopotamya ve
Doğu Akdeniz kıyıları ile ticari ilişkiler içindeydiler. Anadolu ve
İtalya da koloniler kurmuşlardı.
Kent devletçikleri halinde yaşıyorlardı ve o günün dünyasına açıktılar.
Belki bugünkü futbol kulüpleri temelinde gördüğümüz rekabet, o zaman "benim filozofum daha iyi" biçiminde kent devletçikleri arasında da
vardı.
Düşüncelerini birbirlerine aktarabilecekleri bir yazı geliştirmişlerdi.
Bu yazı Fenike alfabesinden geliştirilmişti. Ancak daha kullanışlıydı.
Sesli harfleri içeriyordu.
Daha önce felsefece düşünmeye kaynaklık
eden bilgiler yok muydu?
Vardı. Eski
Çin, Hint ve İran dillerinde ve mitoslarında (söylence) ; hem doğa hem de
insan yaşamı konusunda derin felsefi düşünceler vardı.
Bu mitoslar felsefece düşünmekten çok din temelliydi. Oralarda , dinden
bağımsız bir felsefi düşünce üretilememişti.
Kuşkusuz Yunan düşünürleri , bazı felsefi düşünceleri olduğu gibi, bazı
bilgileri de doğudan ya da başka yerlerden aldıkları halde, farklı akıl
yürütmeyle işlemiş , geliştirmiş ve düzenlemişlerdi.
ESKİ YUNANDAKİ EN ÖNEMLİ FİLOZOFLAR
THALES : Felsefenin kurucusu sayılır. Kendine “filozof” diyen ilk kişidir.
ANAXİMANDROS
PYTAGORAS
GORGİAS
SOKRATES
PLATON
ARİSTOTALES
EPİKÜR
Hazırlayan :
Seyide Akgünlü
Psikoloji-Felsefe Öğretmeni
|