DERSLERİN ANASI, EDEBİYAT
“Edebiyat” sözcüğünün birçok tanımı yapılmıştır.
Bunlardan bazıları “Edebiyat, güzel üsluplu söz ve
yazı sanatıdır veya duygu, düşünce, hayal ve imgelerin güzel
ve etkili bir biçimde sözlü ve yazılı anlatımıdır.”
Bu tanımlara taktığımız zaman yazılı ve sözlü
anlatımın kullanıldığına dikkatinizi çekerim.
Edebiyat dersinde öğrencinin hem yazılı hem de sözlü
kendini ifade etmesi
sağlanır.
Edebiyat dersi, öğrenciye sadece edebiyatın
dönemlerini, yazarları ve şairleri öğretmez.
Öğrenciyi hayata hazırlar.
Günlük hayatta öğrencinin ihtiyaçlarını karşılayacak
yazma ve konuşma becerisini de geliştirir.
İnsanlarla rahat bir şekilde iletişim kurmasını ve
kendini ifade edebilmesini sağlar.
Okudukları edebi metinleri doğru bir şekilde
anlamalarını, yorumlamalarını ve değerlendirmelerini
öğretir.
Edebiyat dersi öğrencinin yaratıcı ruhunu da ortaya
çıkarır. Örneğin, bir öğretici metin (söyleşi, fıkra,
deneme...) veya bir sanatsal metin (fabl, hikaye...)
yazabilir.
Edebiyat dersi diğer derslerin anasıdır.
Bir öğrencinin fizik, kimya, matematik derslerinde
bir problemi çözebilmesi için okuduğu problemi anlaması
gerekir. Bu
sadece sayısal dersler için geçerli değildir.
Diğer sözel derslerden olan tarih, coğrafya, felsefe
dersleri için de geçerlidir.
Öğretmenliğim süresince gözlemlediğim kadarıyla bir
öğrenci edebiyat
dersinde başarılıysa fen derslerinde de büyük oranda
başarılı oluyor.
Fen derslerinde başarısızsa edebiyat dersinde de başarısız
olur. Başarısız
olmasının nedeni okuma, anlama ve yorumlama yeteneğinin
gelişmemiş olmasıdır.
|